Türk sınır güçleri birkaç gün önce Türkiye-Suriye sınırını yasa dışı yollardan geçmeye çalışan sekiz Suriyeli erkeği gözaltına aldı, dövdü ve işkence ederek mazot içmeye zorladı ve birini işkence altında öldürdü.
Pazar gününden bu yana sosyal medyada dolaşan fotoğraflar – Türkiye ile kuzeybatı Suriye arasındaki resmi Bab Al-Hawa sınır kapısı tarafından doğrulandı – Suriyeli erkekleri ciddi şekilde berelenmiş ve yaralı olarak yataklarda yatarken ve görünüşe göre en rengi atmış bedenlerden biri cansız yatarken gösteriyor. Sınırı yasa dışı bir şekilde geçmeye çalışırken Türk jandarması tarafından yakalandıkları, gözaltına alındıkları ve kötü muameleye maruz kaldıkları bildirildi.
Tweet dizileri – Sınırı kaçakların toplamını çalışan gençlerin liderlikleri#türkiye #suriye
12 Mart’ta 8 Suriyeli, Suriye’nin Harem kasabası ile Türkiye’nin Reyhanlı kasabası arasında dağlık geldiğiki sınır duvarını dolaşan yerleri aştı. pic.twitter.com/agoNSf0VIM
— Abdussamed Dagül (@AbdussamedDgl1) 13 Mart 2023
Londra merkezli haber kaynağı Middle East Eye’a göre, Bab Al-Hawa geçidindeki Halkla İlişkiler ve Medya ofisi Müdürü Mazen Alloush, geçide vardığında “Pazar günü saat tam birde” dedi. Sabah, [they received] Türkiye’den gelen çok sayıda sürgün, sekiz sivil ve Türk jandarması tarafından ağır işkencelere maruz kalmışlardı”.
“Birinin öldüğünü, geri kalanının ağır yaralandığını ve kırıldığını ve halen hastanelerde tedavi gördüklerini” doğruladı. Alluş, “Türk hükümetine olayla ilgili derhal soruşturma başlatması çağrısında bulunuyoruz. [torture] Özellikle son dönemde bu konu çokça tekrarlandığından, kazanın koşullarını öğrenmek için dava açıldı” dedi.
Gözaltına alınan Suriyelilerden 16 yaşındaki Youssef Muhammad Al-Harj, “Türk jandarmasının bize zorla mazot içirdiğini ve elektrik kabloları, sopalar dahil olmak üzere çok sayıda aletle ciddi şekilde dövüldüğümü” açıkladı. ve demir şişler”.
Türk güvenlik güçlerinin ayrıca, onlara kıyafetlerini soydurduğu, telefonlarına el koyduğu ve kırdığı, ardından da dayak ve işkence yapmadan önce onları videoya kaydettiği bildirildi. “Birkaç kez bilincimi kaybettim. Birkaç kez tekrar uyanmam için üzerime soğuk su attılar ve [they could] bana tekrar işkence et”, Al-Harj anlattı.
OKUYUN: Türk askeri aracı Suriye’de kadın ve oğlunu ezerek öldürdü
Gazetenin aktardığı bir diğer kişi, 34 yaşındaki Zakaria Qastal, “kuzeninin Türk jandarması tarafından dövülüp işkence gördüğü sırada gözlerimin önünde öldüğünü… Sınıra yakın bir çalılığa atacaklardı ama Onlara engel oldum ve var gücümle bağırmaya başladım” dedi. Daha sonra o kadar şiddetli bir şekilde dövüldü ki, daha sonra zar zor yürüyebildi.
Qastal, “İş ve ailelerimize geçim kaynağı aramak için Suriye dışına çıkmamız tek günahımızdı. Yedi çocuğum var” dedi. “Onlara iş ve geçim sağlamak için Türkiye’ye gidiyordum. İşkence sonucu ölen kuzenim henüz 19 yaşındaydı. İş ve yeni bir gelecek arayacaktı.”
Suriye rejiminin 2011’deki barışçıl protestoları acımasızca bastırmasından ve ardından devam eden iç savaştan bu yana, milyonlarca Suriyeli ya ülkede kalarak ya da Avrupa’ya ya da başka bir yere seyahat ederek kuzey sınırını Türkiye’ye geçti. Son on yılın ilk yıllarında bu açık kapı politikasına nispeten izin verilirken, Türk makamları ve sınır güçleri, 911 kilometre uzunluğunda bir sınır duvarı inşa etmek dahil, kimin içeri girebileceği konusundaki kontrollerini çok daha sıkı hale getirdi.
Ancak bu politika, Türk jandarma ve sınır muhafızlarının sınırı izinsiz olarak geçmeye çalışan Suriyelilere karşı sık sık insan hakları ihlalleri yapmasına yol açtı.
Kuzey Suriye’deki İhlaller Dokümantasyon Merkezi’ne göre, Türk jandarması tarafından 2011’den beri öldürülen Suriyeli sayısı, 18 yaşın altındaki 103 çocuk ve 67 kadın da dahil olmak üzere 555’e ulaştı. Buna ek olarak, jandarma tarafından atılan gerçek mermiler de 2.295 kişiyi yaralamış, çiftçileri ve Suriye sınırındaki köy ve kasaba sakinlerini hedef almıştır.
OKUYUN: Türk aşırı milliyetçileri düşmanlarının Suriyeli mülteciler değil, Esad olduğunu bilmeli
KategorilerAvrupa ve RusyaOrta DoğuHaberlerSuriyeTürkiye Yorumları Göster
Yukarıdaki makalede aksi belirtilmedikçe, Middle East Monitor’ün bu çalışması Creative Commons Attribution-NonCommercial-ShareAlike 4.0 Uluslararası Lisansı altında lisanslanmıştır. Görüntü(ler) bizim hakkımızı taşıyorsa, bu lisans onlar için de geçerlidir. Bu ne anlama gelir? Diğer izinler için lütfen bizimle iletişime geçin.
Bu sayfada bir hata mı gördünüz? Bilmemize izin ver
Bu site reCAPTCHA tarafından korunmaktadır ve Google Gizlilik Politikası ile Hizmet Şartları geçerlidir.